|
|
|
AiLe
Bir aile düşün, çerden çöpten ve yıkılmaya musait.
Bir aile daha düşün, saçmalıklar kuşatmış, onlara ait.
Bir aile düşün, taksitle kurulmuş veresiye her şey.
Bir aile daha düşün, ne özgür düşünce var ne birey.
Bir aile düşün, töreyle, korkuyla, baskıyla kurulmuş.
Bir aile daha düşün, ona toplumsal tuzak kurulmuş.
Bir aile düşün, ekmek peşinde ziyan olmuş bir baba.
Bir aile daha düşün, o aileden ne köy olur ne kasaba
Bir aile düşün, görücü usulü yamanmış iki tezat kişi.
Bir aile daha düşün, o ailenin yüce Allah' a kalmış işi.
Bir aile düşün, anne baba ayrı ayrı dünyalarda yaşar.
Bir aile daha düşün, çocuk doğar ve dünyası şaşar.
Bir aile düşün, başkalarının isteği üzerine kurulsun.
Bir aile daha düşün, sevgi, umut, insanlık vurulsun.
Bir aile düşün, salaklık, cahillik, çaresizlik diz boyu.
Bir aile daha düşün, seçimde kendine vermez oyu.
Bir aile düşün, namus diye olmadık cinayetler işlensin.
Bir aile düşün, kişiliğini yaşamak isteyen fişlensin.
Bir aile düşün, nerden baksan sorun, feryat, kargaşa.
Bir aile daha düşün, ateşi tutarken kullanmasın maşa.
Bir aile düşün, mutluyum diye hep kendini kandırsın.
Bir aile daha düşün, toplumu gizli gizli yandırsın.
Bir aile düşün, on nüfusa bir dikili ağaç Allah vere.
Bir aile daha düşün, aile olmak nere bu aile nere.
Bir aile düşün, gelir dağılımından pay almadan yaşıyor.
Bir aile daha düşün, geliri dağıtmayarak haddini aşıyor.
Bir aile düşün, yıllar yılı yoksulluk altında can veren.
Bir aile daha düşün, ne dinleyen ne anlayan ne gören.
Bir aile düşün, kolaya endeksli, çalışmadan elde eden.
Bir aile daha düşün, doğru yol var iken yan yolda giden.
Bir aile düşün, bana deymeyen bin yıl yaşasın diyen.
Bir aile daha düşün, korku ile yaşayıp yavan ekmek yiyen.
Bir aile düşün, savaşanı, mücadele edeni yalnız koyan.
Bir aile daha düşün, savaşmayan ailelerin gözlerini oyan.
Bir aile düşün, aile kavramını yozlaştırmışken aileyim der.
Bir aile daha düşün, ticarete dökmüş işi mahkemeye gider.
Bir aile düşün, pazarlıklı, sözleşmeli, şartlarla dayanır kökü.
Bir aile daha düşün, güven yok, inanç yok çok ağır yükü. |
|
Mehmet Yücel
|
|
_______________________________________________________________________________
***Atatürk Ağlamasın
Düşmanlar gülüyor
Dostları nerede
Atatürk ağlıyor
Gaziler uyuyor
Bayramlar nerede
Atatürk ağlıyor
Şehitler küsüyor
Gençleri nerede
Atatürk ağlıyor
Dereler akmıyor
Güneşi nerede
Atatürk ağlıyor
Tabiat kurumuş
Ormanlar nerede
Atatürk ağlıyor
Ekinler kurumuş
Efendi nerede
Atatürk ağlıyor
Balıklar ölüyor
Denizler nerede
Atatürk ağlıyor
Kuyusu kazınmış
Seveni nerede
Atatürk ağlıyor
Düşmanı koruyan
Yalaka nerede
Atatürk ağlıyor
Doğrular kovulmuş
Köyleri nerede
Atatürk ağlıyor
Hainler korunmuş
Yiğitler nerede
Atatürk ağlıyor
Atayı savunan
Aydınlar nerede
Atatürk ağlıyor
Vatanı gidiyor
Askerler nerede
Atatürk ağlıyor
Akşamlar geliyor
Sabahlar nerede
Atatürk ağlıyor
Şeriat geliyor
Laikler nerede
Atatürk ağlıyor
Kasımlar ağlıyor
Nisanlar nerede
Atatürk soruyor
Hüzünler çağırıyor
Mutluluk nerede
Atatürk ağlıyor
Gülmeyi unutmuş
Çocuklar nerede
Atatürk ağlıyor
Sevmeyi unutmuş
Gönüller nerede
Atatürk ağlıyor
Bırakın kavgayı
Dostluklar nerede
Atatürk ağlıyor
Bırakın savaşı
İnsanlık nerede
Atatürk ağlıyor
Atatürk ölüyor
Dernekler nerede
Vatanı ağlıyor
Dilşade Güngör |
|
___________________________________________________________________________
Anneye Özel
Anne gökte bir ışık, anne parlak bir yıldız
Anne yoklukta bir düş, ayda bir yaldız
Anne tutunulan bir dal, dertlerin garip çizgisi
Anne gözümdeki yaşların bir virane dizgisi
Anne güllerin bezemesi, gülden deste
Anne sözümde tutuklu, tarifsiz beste
Anne yanar yürek, can bitkin kafeste
Anne hasret bağırda, anne içimde aheste
Anne ızdırabın adresi mahzun yüzün
Anne baharda mazlum, hazanda güzün
Anne çilemde dolmuş ağlar gözün
Anne bahtımda yazılı merhamet sözün
Anne ayağı altında cennet dizilmiş
Anne yavruya hasret ekilmiş
Anne gül gözlerin gene üzülmüş
Anne hasretine dağlar çözülmüş
Anne gene üzdüler mı seni boynun bükük
Anne dur gökler ağlayacak halin çökük
Anne ümidimde bahtım yırtık sökük
Anne halinde öyle bir naz ki nazlar dökük
Anne kıymeti bilinmeyen ey kutsal güzel
Anne ey kalbin attığı sevgide özel
Anne saçlarımı okşayan şefkatten bir el
Anne versem ömrümü sana olur mu bedel
Anne zahmetim karnında başladı sana
Anne çocukken neler yaptım anlatır mısın bana
Anne nasıl veririm hakkını beni anlasana
Anne çöl misali susuzum özlemine kalbim nasıl kana
Anne kaç kere aç kaldın biz yiyelim diye
Anne kaç gününü sana zindan ettik
Anne uykunu aldık mı gözlerinden
Anne kaç gece sardın bizi sabahın ışığına
Anne biliyorum saysan bitmez zahmetin şefkatin
Anne gücüm yetmez satsam dünyayı olmaz bedelin
Anne alsam seni taşısam yüreğimde lime lime
Anne hakkın ödenmez tek kelime
Anne vursam prangaları gökkuşağına
Anne dağlar devirsem kucağına
Anne güller diksem ocağına
Anne altınlar dizsem bucağına
Anne yetmez sana yetmez
Anne sen rahmetsin
Anne sen özlemsin
Anne sen en güzelsin
Anne gözümde pınar
Anne içimde damar
Anne acılar yamar
Anne sen var ya bitmeyen dizgi
Anne çatlattın ahengi
Anne sildin güzeli rengi
Anne taçsız sultanım
Anne derdim dermanım
Anne cennet fermanım
Anne lalezar, anne güldeste
Anne en güzel şiir, en güzel beste
Anne kalbimde uhde
Anne dudaklarımda buse
Anne kulak ver bu sese
Anne bak yanan nefese
Anne kuşun çırpınıyor, sığmaz kafese
Anne, anne, gül yüzlüm anne
Anne, anne, canım anne
Kıyamadığım rahmetim anne
Sevgisi bambaşka, benim şefkat denizim anne |
|
Mustafa Çalışkan Manisa
|
|
_______________________________________________________________________________
Bebeğe Çağrı
Soyguncu soysun da, vurguncu vursun
Sen ana karnında boşa durursun
Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun
Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.
Üçkağıtçı düzen geçip gitmeden
Her ocakta üç- beş baykuş ötmeden
Çabuk ' Devlet malı deniz' bitmeden
Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek
Makam armağandır, koltuk hediye
Muhkem ilamlar var ' rüşvet ye' diye
Ne diye beklersin söyle ne diye?
Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek
Göz kırpınca sıfırı çok sayılar
Zirveye tırmandı topal ayılar
Yağcı yeğen arar haydut dayılar
Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.
Artık banka soymak basit
eğlence
Günde milyar hiçtir ' yurtsever
genç' e(!)
Dünyaya duhül et, gel biraz önce
Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek
Tez çık, haram süt bul, beleş kundak bul
Yalancılık mübah, yüzsüzlük makbul
Hukuksal açıdan bir ' olanak' bul
Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek
Adi ekranlarda iğrenç yüzü gör
Halkı tiksindiren bir kof dizi gör
Önce onları gör, sonra bizi gör
Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek |
|
Abdurrahim Karakoç
|
_______________________________________________________________________________
Sevgi
Sevgi ışık, sevgi umut
Kâinatın gizi sevgi
Sevgi soyut, sevgi somut
Gönlün gören gözü sevgi
Sevgi huzur, sevgi barış
Sevgi ilmek, sevgi nakış
Sevgi gülüş, sevgi bakış
Gönüllerin közü sevgi
Sevgi bahar, sevgi rahmet
Sevgi kazanç, sevgi servet
Sevgi dostluk, sevgi sohbet
Ömrün tadı, tuzu sevgi
Sevgi güneş, sevgi ateş
Sevgi menzil, sevgi yoldaş
Sevgi Yunus, sevgi Bektaş
Yesevî'nin sözü sevgi
Sevgi hayat, sevgi dünya
Sevgi gönül, sevgi derya
Sevgi bâde, sevgi rüya
Sevgilinin nazı sevgi
Sevgi ilim, sevgi irfan
Sevgi çâre, sevgi derman
Sevgi Tanrı, sevgi iman
Dört kitabın izi sevgi
Sevgi evvel, sevgi âhir
Sevgi kevser, sevgi nehir
Sevgi tılsım, sevgi şiir
Ozantürk'ün özü sevgi
Bayram Durbilmez
|
|
|
|
|
|
|
|
|